Şevket-i bostan zamanı geldi yaşasın. Sevmek ne kelime bu dikenin tadına bayılırım kışın ah der
özlerim düşününce bile ağızım sulanır.. Çıktımı pazara şevket-i bostan artık kilo- kilo alırım etlisini,
salatasını canım nasıl isterse yapar dururum..
Şevket-i bostanın tadı öyle şuna benziyor demenin zor olduğu sevenin aşık olduğu, sevmeyenin ise
nefret ettiği bir ottur aslında her yerde çokça yetişen ama nedense pekte bilinmeyen bir bitki, bir
diken bildiğimiz hani mor açan kengel dikeninin kökü ve yapraklarıdır. Herkes yanından geçer ama
pekte bilmez ...
Şevket-i bostan' ımızı hadi yapalım....
En önemli ve bir o kadarda zor olan kısımı ayıklanması ayıkladınız mı işiniz kolay. Şanslı iseniz
bazı yerlerde ayıklanışta oluyor ama kimse sizin gibi de ayıklamaz buna inanın...
Ben eldivenle soya biliyorum eğer yaprakları varsa ancak kalın eldivenle tutabiliyorum ben..
Kökünde ince bir kabuk oluyor ve çok kolayca soyuluyor.
Kökü soyunca eğer kök kalın ve kartsa o zaman ortasında odunumsu bir iç bulunuyor o
odunu ,kökü ortadan ikiye yararak çıkartmanız lazım burası çok sert yenmiyor..
Şimdi sırada yapraklar var
Yaprakları sıyırıp yalnızca ortadaki damarı bırakıyoruz, bazı ortadaki çok körpe yapraklar kalabilir
ama çok körpe olması lazım ...
Ayıklama bitince kökle ,damar ve yaprakları ayrı ayrı küçük küçük doğruyoruz
Ve kaynayan tuzlu suya ilkin kökleri atıp haşlıyoruz. Sonra üzerine dal ve yaprakları koyup pişene
değin haşlıyoruz
Ben haşladığım şevket-i bostanların üzerine dövülmüş sarımsak, zeytin yağı ve limondan oluşan bir
sos döküyorum. Sarımsaklı yoğurtta güzel oluyor...
AFİYET OLSUN....
Not : Şevket-i bostanın yıkanması çok önemli kök olduğu için baya bir topraklı oluyor.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder